ÇGD Gazetecievi’nde, 21 Mart Cumartesi günü saat 17.00’de  yapılacak söyleşiyle Anılarda Antalya isimli kitabını imzalayacak olan Gürkan, “Antalya’yı seven herkesi bu özel buluşmaya bekliyoruz” dedi.
 
ANILAR TAZELENECEK

Erkan Gürkan, imza günü ve söyleşisinde, okurları ve kitapseverleri Antalya’nın 1950’li yıllarına götürecek. Günümüzde Doğu Garajı olarak bilinen bölgede yemyeşil ıslak yosunlarla bezenmiş tepeciğin üzerinde büyük bir su deryasının hızla aşağıya düşerek un değirmenini çalıştırdığını hafızanızda canlandıracak, Topçular’dan sandala binip saatlerce kürek çektikten sonra bugünkü Antalya Havalimanı’nın doğu yakasındaki yüksek bölgeye ulaşan insanların anılarını tazeleyecek.
 
SAMİMİ HİKAYELER, FARKLI GÖZLEMLER
Antalya’nın 61 adet eski fotoğrafının yanı sıra Erkan Gürkan’ın tükenmez kalemle çizdiği 22 adet çalışmasının da yer aldığı 128 sayfalık kitapta Gürkan’ın çocukluğundan bugüne, 67 yıl boyunca yaptığı gözlemleri bulunuyor. ‘Mavna’lar, Clup 29 olarak anılan gazhane ve o dönemde çocukların maceralarına evsahipliği yapan ‘Kipronoz’, Piyazcı Sami, Kalaycı Postallı, Bakırcı Çakıcı Usta ve Kahveci Hacı Derviş’in kitapta yer alan samimi hikayeleri söyleşide konuşulacak.
 
Erkan Gürkan Kimdir?

1945 yılında Antalya'da doğdu, daha ilkokul sıralarında ders dinlemek yerine, tahtaya kalkan sınıf arkadaşlarının veya öğretmeninin resmini karalardı ve bu yüzden öğretmeninden sık sık ihtar alır, bazen de dayak yerdi.

Öğrenimine Antalya Lisesi’nde devam ederken yeteneğini keşfeden resim hocası onu, Alman uyruklu 8 kişilik sanatçı grubuyla tanıştırdı.

Farklı branşlarda uzman olan bu sanatçı grubundan aldığı 5 yıllık resim eğitimini, 1962 yılında tamamladıktan sonra, klasik resim çalışmalarının yanı sıra mimari, makina, harita ve grafik gibi, o dönemde bilinen birçok teknikle çalışmalar yaptı.

1968 yılında Ankara’da kendi bürosunu kurdu, yetiştirdiği genç yeteneklerle farklı tekniklerde sayısız projeye imza attı.

Hayatı boyunca klasik resim aşkı, teknik birikimi yaşam savaşındaki etkili silahı oldu.
Klasik ve teknik resim çalışmalarını sürdürürken farklı bir arayış içinde olan sanatçımız için, resim sanatında alışılmışın dışında bir çalışma yapmak, 1973 yılında aykırı bir düşünceyle başladı.

Aldığı komplike temel eğitim ve teknik birikiminin verdiği cesaretten olacak, Klasik resim sanat dünyasında uygulanması mümkün olmadığı kabul edilen tükenmez kalemle bir teknik geliştirmek, olmazı olur yapmak, tabuları yıkmak istedi.

Kurşun kalemle bir ön çalışma veya etüt olmadan, basit bir tükenmez kalemle başlanan, aynı kalemle tamamlanan ve de klasik tarz resim çalışmasını başarabilmek için yola çıktı. Uzun yıllar çalışmalarını sürdürürken, araştırmalarına da devam etti.

20 yıllık uğraştan sonra, sunum ve satış normlarına uygun çalışmalarına ancak 90’ların başında geçebildi.